Küçük mutlulukların adresi...

19 Eylül 2010 Pazar

Bayram Kahvaltısı

Geçen yılın aksine, bu yıl ziyaret edebileceğimiz bir araya gelebileceğimiz ailelerle tanışmıştık. Bayram kahvaltısı için, sevgili Nurten ablanın evinde toplandık Sevgiyle hazırladığı sofrası, Fatma ablayla beraber yaptıkları lezzetli gözlemelerle bayramın geldiğini hissettirdi bizlere...
Bahçeden tazecik topladığı incirler sohbetimizi tatlandırdı...
Bahçeden birkaç resim

...ve bir teşekkür
Evinden huzur hiçbir zaman eksik olmasın, benim için güzel bir bayram sabahıydı.
Nazik davetin için tekrar teşekkür ederim...

12 Eylül 2010 Pazar

Keske Sahici Bir Peri Olsaydim...

Bayram demek, yeni bir elbise, parlak bir ayakkabi,mis kokulu bir ev demek,
Salonda bekleyen kocaman seker kasesini dusleyerek, masum umutlarin koynunda uykuya dalmak demek
Gunesin dogusunu sabirsizlikla bekleyip,
Gun agarirken capakli gozlerle bayramlik elbiseleri giymek demek...
Anneler kahvalti sofrasini hazirlarken,
Bayram namazindan donen babayi, pencerenin onunden umutla beklemek demek...
Tonton dedelerin ellerinden opmek,
Eline sikistirilan bayram harcligini sevincle cebine koymak demek
Bayram demek paylasmak demek, huzur demek, ufak kucaklasmalarla elde edilen tarifsiz mutluluklar demek...
Peki ya onlar icin?

Keske tum cocuklar ayni hislerle bayram sabahina uyanabilse,
Keske Filistin'de ki Afganistanda'ki Irak'ta ki nice cocuklar da ayni bayram coskusunu minicik yureklerinde hissedebilse...
Savaslar olmasa,cocuklar yetim kalmasa,insanlar uykuya huzurla dalsa...

Gercek bir peri olsaydim... Sahici...
Aglayan cocuklara degneyimi dokundurabilsem, gozyaslarini dindirebilseydim....
Soguk gecelerde ustlerini acan yetimlerin uzerlerini ortebilsem,
Yanaklarina da bir opucuk kondurabilseydim...
Gok gurlediginde korkmasalar, ellerinden tutup, onlari simsiki sarilabilseydim
Cok isterdim...
Ama keske Sahici bir peri olsaydim, yaralari sarsaydim...

Baslarken yoktu aklimda boyle seyler yazmak, sadece kucuk bi bayram tebrigi yazip cikacaktim.
Herkese mutlu bayramlar

10 Eylül 2010 Cuma

Profiterol

Çikolatası Gelenlere...

Sizlerde de olur mu bilmiyorum, ben zaman zaman yaşıyorum.Canım birşey istiyor, ama ne istediğini bilmiyorum. Bu his içerisinde mutfakta buluyorum kendimi.Bir çok yiyecekten ufak ufak tadıyorum ama nafile...Velhasıl aradığımı bulana kadar aynı şekilde devam ediyorum.

Annemle beraber bu tarifi çok yapardık, evde hemen tükenir bir sonra ki güne kalmazdı... Lakin bizim evde de aynısı oldu..Çoğu evde aynı olsa gerek,çünkü tat itibari ile herkesin sevebileceği bir tatlı.
Malzemeler
Hamuru için
1 su bardağı su
100 gr tereyağ veya margarin
1 tatlı kaşığı şeker
ve bir tutam tuz
1 su bardağı un
4 yumurta

Kreması için
1 su bardağı şeker
4 yemek kaşığı un
2 su bardağı süt

Üzeri için
Hazır çikolata sosu
Balperisi'nin Notu:) Eğer çikolata sosunu kendiniz yapmak isterseniz
1 su bardağı sut, 2 silme yemek kaşığı un, 2 silme yemek kaşığı kakao, 2 yemek kaşığı şeker,1 tatlı kaşığı nesquik ekleyip kaynayana kadar karistirarak da cikolata sosunu elde edebilirsiniz.Tarif Kucuk Mutfaktan sevgili Nesibeye ait..
Mutlu gunler diliyorum...

7 Eylül 2010 Salı

Tasarımım:)


İstediğim şekilde bulamayınca salonum için dekoratif kırlentleri kendim dikmeye karar verdim. Patchwork bilmiyorum ama bir şekilde yaptım daha doğrusu uydurdum:) Sevgili Tiryaki Hobi de bekliyordu kırlentlerimi ama son kısımlarını bitirir bitirmez ekleyeceğim.

Gelelim İğneliğime...

Evdeki ufak saksıyı değerlendirmek için artık kumaşlarla ufak bir yastık diktim ve saksının içine yerleştirdim.Son olarakta slikonla kurdelayı yapıştırdım.

Kırlentleri dikerken de ayrıca zevk aldım.Yaptığım birkaç parça daha var, hepsine de ''tasarımım'' adını verdim. Çok mütavazisin Balperisi dediğinizi duyar gibiyim:) Geçen gün salondan bir patırdı geldi, Balkolulumla birbirimize bakarken,salona koştum ve tasarımım düşmüş diye ortalığı ayağa kaldırdım.

İlahi Balperisi, değil mi ama... Birkaç parça eşyayı değerlendirip tasarımcı oldun ya, Hobi blogları ne yapsın?

30 Ağustos 2010 Pazartesi

Yeniden Merhaba


Türkiye'deydim. Sevdiklerimle beraberdim.
Zaman hızlandı adeta, avuçlardan dökülen kumlar misali kayboldu koca bir 5 hafta...
Doğru ya.. Zamanın önemi yok aslında. Değil 5 hafta 5 ay da olsa aynı hissedeceklerimiz. İnsaniz nede olsa..
En zor kısmı hava alanı aslında... Eline tutuşturduğun mendilinle, arkana bir kez daha bakıp el sallamakta..
Ne annelerimin yemeklerine doyabildim, ne de dünyalar tatlisi Elif`imin kahkalarına... Nede o tatli sohbetlere.. Allah ahiret ayrılığı vermesin ne denilebilir ki başka...
Uzaklara dair şeyler yazıyorum ama hiçbir zaman ''keşke''demedim. Zaten önemli olan da bu, mutlu olmak, huzurla uykuya dalmak...
Amerika ya döndükten sonra bozulmuş olan uyku düzenimi eski haline döndürmek epey vaktimi aldı.
Jet lagdan kurtulma çabalarım yerini erkenden dalınan uykulara bıraktı...
Ev değiştireceğimiz için koliler, bantlar, gazete kağıtlari düşmedi elimden..
Şimdi yeni evimden yazıyorum sizlere... Sincaplar da dahil, biz yerleştik...Biz içeriye, onlar da ailecek bahçeye:) Herşey eskisi gibi:)
Aksam olup etraf serinledi mi gezintiye çıkan birde kokarcamız var:)
Biraz olsun serinleyen havalarda, ramazanin getirdigi tatli bir telasla devam ediyoruz yaşamaya...

Sonuna kadar okuyan herkese teşekkür ederim.

30 Haziran 2010 Çarşamba

Beklemek,Kavuşmak ve Mutluluk


Zaman zaman pencereden dışarı bakıp valizlerle havaalanına giderken hayal ederdim kendimi... Ve o gün geldi ben nihayet Türkiye deyim. Tüm sevdiklerime kavuştum:)

Güzel ve rahat bir yolculuk geçirdim. Günlerdir yeni yazılar ekleyemiyorum. Sevgili Pepela beni mimlemiş onu bile yazamadım henüz:(

Fırsat buldukça yazacağım. Yeni yazılarla en kısa zamanda buluşmak ümidi ile..

21 Haziran 2010 Pazartesi

Yumuşacık Poğaça


Mayalı hamurdan yapılan çörekleri,poğaçalarıyla bir başkadır pazar kahvaltıları,hafta içi aceleyle kalkılan sofralar yerini tatlı sohbetlere bırakır her pazar...
Balkokulum da sevince eksik olmaz dolabımdan bu pogacalar.
Fırın uğrak yerimiz olur, pişmeye yakın gelen kokusu acıktığımızı bir kez daha hatılatır.
Fırından çıkarırken en tatlı halimle seslenirim ben :))
-ablalar,abiler firından yeni çıktı taze taze:) sonra bir kere daha söyle ısrarlarına dayanamayıp tekrar tekrar söyler, ardından gülücükler içinde başlarız kahvaltımıza...

Malzemeler 
2 su bardağı ılık su
1 su bardağı ılık süt
1 tane yaş maya veya 1 yemek kaşığı toz maya
2 yumurta birisinin sarısını üzerine sürülecek 
1,5 su bardağı sıvıyağ
2 tatlı kaşığı toz şeker 
3 tatlı kaşığı tuz
aldığı kadar un


Üzeri için
yumurta sarısı
susam ve çörek otu


Öncelikle su,süt ve mayayı karıştırıp 10 dk kadar sıcak bir ortamda mayalandırıyoruz.
İçerisine istediğiniz harcı ekleyebilirsiniz.
Patates, peynir, maydonoz...
Önceden ısıtılmış olan fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.